***** All the evil seems to live forever *****
Konusu şöyle; emekli kaynakçı Llwelyn Moss avlanırken büyük bir çatışmadan artakalanları bulur. Birkaç cesedin yanında bir kamyon uyuşturucu ve 2 milyon dolarla dolu bir çanta vardır. Çantanın peşine acımasız bir kiralık katil ve meksika çetesinin düşmesi ile bir kovalamaca başlar.
Ne anladım; Coen kardeşlerden uzun bir aradan sonra yeniden Fargo ve Blood Simple'ı anımsatan bir çalışma. Bana da çok mantıklı gelen bir yorum filmin bir alegorik temsil olduğu. Javier Bardem'in temsil ettiği mutlak kötülük, Moss insani tutkularına söz geçiremeyen bir fani, karısı ölümün karşısında bile şansını denemek istemeyen bir realist, Tommy Lee Jones'un Ed Tom Bell'i ise şerif yıldızını atalarından devralmış, değişen dünya ile korumaya söz verdiği insanları ve değerleri yeterince koruyamayacağından korkan ama elinden geleni yapan filozof güvenlik gücü ile hikayenin köşebaşlarını oluşturuyorlar. Josh Brolin American Gangster'dan sonra burada da çok şık oynuyor. Bardem insanötesi Terminatör/Azrail rolünde süper! bir saç stiliyle döktürüyor. Film ilk bölümünde bir gerilim olarak da çok iyi işliyor. Coen'ler felsefik hikayelere bir Amerikan taşra kılıfı giydirip sundukları derin filmlerine yeni bir halka ekliyor.
Aklımda kaldı; benzin istasyonu sahibiyle Chigurh'un yazı tura muhabbeti. Aynı şekilde Carla Jean ile muhabbeti. Chigurh'un acaip silahı. Meksikalıların olay yerinde Moss'u kovaladıkları ve köpeğin derede ısrarla takip sahnesi.
Sonuç; çok iyi.
24 şubat pazar günü izledik
http://www.imdb.com/title/tt0477348/
Arama
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder