Arama

20 Ocak 2008 Pazar

Persepolis (2007)

***** Bir millet susturuluyor *****

Konusu şöyle; İran İslam devriminin hemen öncesinde orada, komünist görüşe sahip bir ailenin küçük bir kızı olan Marjane'ın fransa ile ülkesi arasında gidip gelen otobiyografik hayat hikayesi.

Ne anladım; hiç olmaz denilenin 3-4 sene içerisinde gerçekleştiği bir ülkenin içinden çıkan bir yarı belgesel. Film hem bir kızın büyüme öyküsünü hem bir ülkenin dönüşüm öyküsünü anlatıyor. Türbanı bir özgürlük ifadesi diye yutturmaya çalışmalar vs bizim yaşadığımız dönemlerin bile öncesinden beri süregelen aynı oyunun ve planın bir parçası. Film bu yönüyle bir belgesel gibi düşünülebilir. Öte yandan yurtdışına gidebilme imkanını kullanıp Avusturya'da eğitim gören Marjane, burada da kendini evinde hissedemiyor, çok da ayak uyduramıyor. Finali, sonu başında görünen bir filmmiş gibi olmasına rağmen ters köşe etkisi yaptı bende. Komünizmi çok iyi birşeymiş gibi göstermekle eleştirilmesi bana kalırsa haksız, burada yüceltilen belirli bir sistemden ziyade özgürlüğe dayanan dogma karşıtı bir yaşam. Küçükken peygamber olmayı planlayan, tanrı ile marks'ı aynı hayalde birleştiren kızın büyükannesi özellikle çok sevilesi bir karakter.

Aklımda kaldı; avrupalı tacirlerin kışkırtması ile şahın diktatörlüğüne giden yolu anlatan kukla oyunu kısmı, ki burada şahın ilk hedefinin Atatürk gibi bir cumhuriyet kurmak olduğunu söylemesi hoşuna gidiyor insanın. "Eye of the tiger"ı söylediği kısım. Sokakta avrupa müziğini el altından satıp grup isimlerini söyleyemeyen yazıcıoğlunun satıcıları.

Sonuç; çok güzel olmuş.

19 ocak cumartesi gecesi Tolga ve Şölen ile izledik

http://www.imdb.com/title/tt0808417/

Hiç yorum yok: