*** Sex and the kingdom ***
Konusu şöyle; kızların ailelerine gelecek sağlamak için alınıp satıldığı bir devirde, karısı kendisine erkek çocuk veremeyene kral Henry VIII (Eric Bana) Boleyn ailesinin büyük kızı Anna (Natalie Portman) ile tanıştırılır. Ancak kral dikbaşlı Anna yerine henüz evlenen kardeşi Mary(Scarlett Johansson)'i gözüne kestirir.
Ne anladım; İngiltere tarihinden Tudors isimli diziye de konu olan İngiltere kralı 8. Henry'nin aşk, seks ve üreme hayatından kesitler, Philippa Gregory'nin romanından Peter Morgan'ın senaryosu ve Justin Chadwick'in yönetiminde uyarlanmış. Kralın sarayına bir şekilde girmeyi kafasına koyan anne babanın kızlarını krala pazarlamaya çalışmalarından çıkan hikaye, amcanın aileyi sonunda mahveden hırsı, kızların arasındaki çekişmeler ilgiyle izletiyor hikayeyi. Bir kaç dramatik unsuru beğenmedim; Anna'nın Fransa'da birkaç ay geçirdikten sonra çok değiştiğini söyleyip kralın yeniden ilgilenmeye başlaması, hiç bir şey değişmemişti ki kızda; Mary artık kraliyet ailesiyle hiç ilgisi olmamasına rağmen bir hışımla saraya dalıp krala dik dik bakarak tafra yapabiliyor vs.. Eric Bana hiç beklemediğim kadar ilginç bir şekilde kralın durumunu izleyiciye geçirebilen başarılı bir oyun çıkartmış.
Aklımda kaldı; İngiliz kilisesinin katolik kiliseden ayrılması ve kuruluş öyküsünün hayli dramatize edilmiş olsa da 8. Henry'nin libidosundan kaynaklandığı. Finaldeki idam sahnesi.
Sonuç; Elizabeth: Golden Age'den daha çok beğendim
6 temmuz pazar günü izledik. Hemi de projeksiyonla
http://www.imdb.com/title/tt0467200/
Arama
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
abi finali yazmışsın olmadı:)
Yorum Gönder