* Zıpla, zıpla.. Zıplamayan.. *
Konusu şöyle; David Rice Bowl (Hayden Christensen) lisede bir kavgada buzun altına düşer ve o anda daha önceden gördüğü bir yere düşünce gücüyle teleport (ışınlanma) yetisine sahip olduğunu anlar. Bu yetenek banka kasalarına girip kısa sürede zengin biri olmasını sağlar. Ancak yüzyıllardır süregelen bir savaşın piyonlarından biridir.
Ne anladım; Bourne Identity ile iyi iş çıkaran ardından Mr. & Mrs. Smith ile sıradan da olsa sansasyonel bir filme imza atan Doug Liman fantastik bir karakter çalışması ile karşımızda. İzleyene kadar bir süper kahraman filmi olduğunu düşündüğüm hikaye aslında sıradışı bir güce sahip olan ve bunu önce kendi çıkarı için kullanan, sonunda da asil bir savaşa girmek zorunda olan bir gencin hikayesi çıktı. En sevilesi yanı öğle yemeğini Mısır piramidi tepesinde yiyip akşamüstüne Londra'ya zıplama fantezisi. Filmin neredeyse tüm öğeleri dökülüyor. Elemanın gençliğini başka oyuncuya oynatıp 6 yıl sonrasını Hayden'ın canlandırmasından başlayarak hem teknik seçimleri hem senaryo bayağı kötü sonuçlara sebep oluyor. Bu adamın ilk filmi bu olsaydı ikinci işini alamazdı sanırım.
Aklımda kaldı; adam diğerinin dolaylı da olsa ölümüne sebep oluyor, yıllar sonra tekrar karşısına çıkıyor, hiç şaşkınlık yok ve 2 dakika sonra gene arbede çıkarıyor, kız da "aa ne güzel hala yaşıyorsun!" diye sevindirik olup gayet normal birşey gibi devam ediyor. Bu rezillik unutulmaz bir sahneydi.
Sonuç; ne gerek var
22 temmuz salı
http://www.imdb.com/title/tt0489099/
Arama
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder