**** Kadınları seven ratatuy ****
Konusu şöyle; otuzlu yaşlarını süren bekar, yakışıklı, restoran sahibi ve başahçısı Alper (Cemal Hünal) özel yaşamında da marjinal bir cinsel hayat sürer ve kadınlarla uzun süreli ilişkilerden kaçınır. Koleksiyoncusu olduğu 60'lar Türkçe pop plaklarından birini aradığı bir sahafta çocuk kostümleri tasarlayıp diken Ada (Melis Birkan) ile tanışır ve kendisine pek de sıcak davranmayan bu kızı tavlamak en büyük önceliği haline gelir.
Ne anladım; Çağan Irmak'ın şu ana kadar en yoğun kullandığı karakter gençliği yeni aşmış, şehir yaşamı tarafından doğal yanı törpülenmiş ve zedelenmiş bir ruha sahip erkek. Mustafa Hakkında Herşey'de de Babam ve Oğlum'da da burada da kendisinin alter egosunu temsil eden bu karakteri tahlil çabaları onun sinemasında büyük yer tutuyor. Bu yönüyle karakterin Truffaut'un çok filminde aynı oyuncuyla da yansıttığı karaktere benzerliği belirgin. Filmin artıları; iki başrol oyuncusunun ve onların yanında anne rolünde Yıldız Kültür'ün son derece başarılı oyunları; Beyoğlu'na, lokanta mutfağına ve evin mutfağına ruh katan başarılı mekan kullanımları (New York filmlerinde sürekli Manhattan'ın kullanılması gibi Taksim'in de bu şekilde filmlerde yer alması çok önemli bence). Zayıf yanları ise; birden çok yerde izleyicide yabancılaşmaya sebep olabilecek kadar acaip yazılmış ve söylenmiş replikleri ki bu yönetmenin sadece bu filmde yaşadığı bir sorun değil. Bir fransız filminin yeniden çevrimi havasını veriyor, ama Amerikan yapımlarında olduğu gibi filmin duygularından arındırılması sonucunu vermemiş, aksine kendi özgün tatlarını da katmış içine.
Aklımda kaldı; dolmalı sahne. Kızın aradığı kitabı kitapçıdan alıp hediye ettiği ve ayarı aldığı sahneler. Evde Ada'ya plak dinlettiği ve neden plakların daha iyi olduğunu anlattığı sahne. Girişte bir chat ekranıyla başlayan karakterin tanıtım sahneleri.
Sonuç; çok beğendim
23 kasım pazar günü sinemada izledik.
http://beyazperde.mynet.com/haber/11978
Arama
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
harbi guzel filmdi..mekanlar muzikler karakterlerin doğalligi ve o "icinde kalmislik" hikayesi bence cok basariliydi..- SPOILER - en son sahnedeki yeniden dönüp sarılmaları ve ellerin birbirinden ayrilirken fazlaca birbirine dokunuyor kalmasi oldukca etkileyici..yillar gecer, içinde kalmislik bitmez.ıssız olsan da, zengin olsan da, ne olursan olsan da:)
Yorum Gönder