*** Indy'nin son sözü "I like Ike" ***
Konusu şöyle; başlarında Irina Spalko (Cate Blanchett) bulunan Rus askeri ekibi Indiana Jones (Harrison Ford)'dan hükümetin deposunda bulunan gizemli bir kutuyu bulmasını ister. Aradıkları Kristal Kafatasıdır ve Amazonlara kadar uzanan bir yarış başlar.
Ne anladım; 2000'li yıllar tüm bir popüler kültürün doğuş yıllarına saygı sunuşunu yapmaya devam ediyor. Star Wars, Rocky ve Rambolar gibi eski dostların yeni ve şimdilik son maceralarını izliyoruz ve belki son bir kez görüyoruz. En sıradan kahraman Indiana Jones'un da model alındığı bazı filmleri izledik yakın zamanda Tomb Raider, National Treasure serileri gibi. Spielberg ve Lucas uzun süren bir hazırlık ve karar sürecinin sonucunda yeni ve son macerayı karşımıza çıkardı nihayet. Açıkçası önceki filmleri unutarak izlemeye başlayınca filmin girişi ile bir hayal kırıklığı sarıyor. Her şey fazla çocukça ve mantıksız geliyor, ama aslında bu serinin fantastik bacağını unutmamızdan kaynaklanıyor. Evet Indy bir süper kahraman değil ama fiziksel kurallara çok sadık bir dünyada da yaşamıyor. İlk üç filmdeki hikaye şablonu burada da büyük bir tutuculukla sahneleniyor, üçüncü filmde babasıyla ilişkilerine gülerken burada oğluna nasıl yaklaştığını görüyoruz. Amazonlardaki arabalı kovalamaca, finalde gizemin çözüldüğü tapınağın yıkılması ve son anda kurtuluşlar hep daha önce gördüğümüz hikaye yapıtaşları. Bir anlamda Spielberg seriyi bu film ile temize çekmiş, ilk kez bu filmi izleyen bir çocuğun hayalgücünü nasıl tetikleyeceğini görmek çok da zor değil.
Aklımda kaldı; nükleer deneme sahnesi. Bu filmde tiksinti sembolü insan yiyen karıncalar olmuş. Ormandaki arabalı kovalamaca sahnesi.
Sonuç; yakışır.
30 mayıs cuma gecesi sinemaya gittik
http://www.imdb.com/title/tt0367882/
Arama
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder