**** We are not swans, we're sharks ****
Konusu şöyle; çalışanlarını işten atmak isteyen ancak bunu kendileri yerine başka bir insan kaynakları şirketine bırakan firmalara Ryan Bingham (George Clooney) ülke içerisinde uçakla seyahat ederek gider ve bu çalışanlarla görüşme yaparak kovar. Ancak artık zaman değişmiştir ve bu işi yapmanın daha teknolojik bir yöntemi denenmektedir. Uçmak dışında bir hayatı olmayan Ryan için bu ölmek gibidir.
Ne anladım; her sene bir izlenesi film çıkartan Jason Reitman'dan bu senenin mahsulü. Senaryolara da el atan yönetmen Clooney'i çok doğru bir rolde kullanıyor. Sahne aralarındaki o bölümün geçeceği şehrin havaalanının havadan görüntüleri Ryan'ın sürekli gözlerinin önündeki manzara. Şehirlerin yukarıdan bakınca o kadar birbirinden farkı da yok. Vera Farmiga'nın canlandırdığı Alex'te hayat arkadaşı olma potansiyeline sıkıca sarılan Ryan'ın sonrasında yaşadığı sürpriz bize de vuruyor aynı şaşırtıcılık ve acıyla. Natalie'nin ise terkediliş biçimi o gözyaşlarının karşısında kahkaha atmamıza neden oluyor.
Aklımda kaldı; J.K. Simmons'un işten atma görüşmesinde Natalie'nin söze karışması, adamın onu feci haşlaması sonrasında Ryan'ın "ama bu senin hep yapmak istediklerini yapman için bir fırsat olabilir" mealinde konuşmasıyla sakinleştirdiği sahne. Ryan ile Alex'in Natalie'ye kendi kuşaklarını anlattıkları sahne. Ryan'ın sunumda yaptığı "sahip olduklarımız arttıkça yavaşlar ve ölürüz" temalı konuşması.
Arama
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder