**** Vatan yahut ölüm! ****
Konusu şöyle; Meksika'da Fidel Castro (Demian Bichir) ile tanışan doktor Ernesto 'Che' Guevara (Benicio Del Toro) Batista'nın dikta rejimine karşı gerilla savaşı yapmak üzere minik bir orduyla Küba'ya gider ve devrim için çalışmaya başlar.
Ne anladım; Steven Soderbergh bu ikon devrimcinin hikayesini iki filme bölerek anlatıyor. Bu ilk bölüm Che'nin Castro ile tanışıp onunla beraber Küba'ya gidişi, giderek bir doktordan askeri lidere dönüşümünü ve bilindiği gibi başarıyla sonuçlanan devrimini anlatırken ara sahnelerde de sonraki yıllarda Küba'nın sözcüsü olarak Birleşmiş Milletleri ziyareti sırasında yapılan ropörtajlar, orada yaptığı konuşma ve diğer ülkelerin sözcüleri ile ilişkileri üzerinden başka bir boyutu da görünüyor. Soderbergh ana karakterin tüm bir profilini çıkartmak yerine Che'nin devrimci ve gerilla boyutunu anlatmayı tercih etmiş. Devrim süresince nerede nasıl yaşamışlar, nasıl bir yapılanma içerisindeymişler, hangi çatışmalar olmuş, Castro ile ilişkileri nasılmış gibi olayın güncesi detayına girilmesi zaten filmin süresini arttıran sebep. Devrimin başarısı hem devrimcilerin diğer çözümleri önerenlere kapalı davranmayıp sonrasında da halkın ciddi desteğini arkasına alabilmiş olması olarak görünüyor. "Süper Che olurum" ben diyip yapımcısı da olduğu filmde Benicio Del Toro'nun aslı gibi durduğu son derece gerçekçi performansı kilit taşı, hem filmi boğacak kadar baskın değil hem de her karesine damgasını vuracak kadar sağlam bir portre. Dur bakalım ikinci filmde neler göreceğiz?
Aklımda kaldı; "bana vantrolok dedi" çatışması. İsteyen şimdi gidebilir deyip gidenleri de yerin dibine batırdığı sahne.
Sonuç; iyi
16 ekim sabahı izledim
http://www.imdb.com/title/tt0892255/
Arama
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder