Konusu şöyle; lisedeki aşkı Mac (Steve Zahn) başkasıyla evlenmiş olan ama ondan olan oğluna bir gelecek sağlamaya çalışan Rose (Amy Adams) amaçsız kız kardeşi Norah (Emily Blunt) ile birlikte suç mahalli temizleme işine girişirler. Bir yandan Mac ile hala arada birlikte olup karısını terk edeceği ümidini taşıyan Rose diğer yandan lisede beraber okuduğu arkadaşları ile yıllar sonra bir araya geldiğinde onlardan ne kadar uzak ve başarısız bir hayat yaşadığının ezikliğinden kurtulmak ister.
Ne anladım; bağımsız tadında sevimli film kategorisine uyan, isminin hatırlattığı diğer filme yapımcıları ve oyuncuları ile de organik bağı olan film sıradan insanların kendilerini Amerikan rüyasına ulaştırabilecek bir adımı atması ve bunu ilginç bir fikirle yapması üzerine kurulu bilindik üzere. Bu sefer fikir kanlı olayların geçtiği mekanların temizlenmesi için yüksek ücretle çalışan firmalara küçük bir alternatif oluşturmak ve iki kızın ellerine bezi alıp beyin parçaları ve kan göllerini temizleyerek bu soğuk durum içerisinde insancıl yanları da ortaya çıkartması üzerine kurulu. Karakterlerin hikayeye göre işlenmek yerine önceden denenmiş parçaların bir kolajından oluşması bir bütünlük hissi vermiyor. Çocuk Finding Neverland'den, baba Little Miss Sunshine'dan, kız kardeş herhangi bir depresif karakter (örneğin gene LMS'in punk abisinin kız versiyonu da diyebiliriz) , tek kollu dükkan sahibi hariç hepsi bildik ve ilgi çekmeyen tipler. Her yanıyla standart hale gelen bir şablona bağlı çekilmiş vasat bir drama.
Aklımda kaldı; Winston'un maketleri ve acil durumda çocuğa bakıcılık yapması. Kedi peşinde koşarken evin kökten temizlendiği sahne.
Sonuç; gereksiz.
19 eylül cumartesi günü izledik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder