Konusu şöyle; Mustafa küçük bir çocukken tarlada karga kovalarken ağaçtan düşer ölür ve tarihin akışı değişir.
Ne anladım; Gani Müjde fantastik bir çıkış noktasından "acaba ne olurdu?" tarzından bir film yapmış. Bir osmanlı padişahının gündelik yaşamda, üstelik de manda yönetimi olduğundan artık bakkalın kasabın bile iplemediği bir hükümdarın, sokak ağzı ile karşılaşması, elbette cinsel yetersizlik konuları öylesine toparlanmış. Filmde pek espri olmamasından bu sefer drama yapmaya çalıştığını düşündüm yönetmenin zaten şu ana kadar pek takdir ettiğim işi olmadığından yorum bana düşmez belki de. En büyük sorun şu bence, padişahın evde sorunları var, sonra bir kızla tanışıyor halktan, bir etkilenme oluyor, ilişki başlıyor. Ardından kızın ajan olduğunu öğreniyor ve padişah lanet olsun diye herşeyi bırakıyor. Bu sahne ile beraber filmin hiç bir omurgası kalmıyor, sonrasında ne o aşk hikayesine dönüş, ne politik bir uyanış filmi ortalarındaki seviyelere bile çıkartamayınca filmin grafiğini çizsek önce biraz yükselen, sonra çok eksilere inen ve sonuna kadar o şekilde devam eden bir şey çıkar ortaya. Ata'nın oyununu mütevazi buldum ki filmin tek olumlu yanı budur herhalde.
Aklımda kaldı; yapılmaya çalışılan her espri fiyasko. Bir tane iyi vardı ama hem hatırlamıyorum şu anda hem de bulmaya çok üşeniyorum.
Sonuç; otur sıfır!
30 haziran günü yolda izledik