Konusu şöyle; Psiko-fizyolog Eddie Jessup (William Hurt) uyarıcı ilaçlar ile yalıtılmış tanklarda saatlerce kalarak yaptığı deneylerle bilincin sınırlarını çözmeye çalışmaktadır, bu sırada da ateist olmasına rağmen birçok dinsel halüsinasyon görür. Son derece asosyal neredeyse akıl hastası bir kişilik olmasına rağmen kendisi gibi sıradışı Emily'i bulur ve evlenir, kariyerine devam eder. Yıllar sonra Meksika'da yerlilerden bulduğu bir mantarlarla aynı deneyleri tekrarladığında farklı bir fiziksel ve zihinsel varlığa dönüştüğünü ve ulaştığı yerin insanlığın tarihi atalarının yaşamları olduğunu düşünür.
Ne anladım; Ken Russell'ı roman uyarlaması bu psikolojik bilimkurgusu William Hurt için birkaç televizyon dizisi sonrası ilk sinema deneyimi, cesur ve etkileyici bir başlangıç. Romanın yazarı Paddy Chayefsky yönetmenle hiç anlaşamamış ve filme de senarist olarak adını vermemiş. Film Jacob's Ladder ya da ilham kaynağı olduğu Cronenberg'in The Fly tonunda.
Aklımda kaldı; 80 yapımı bir film için derinin kabarması gibi efektlerini başarılı buldum. Drew Barrymore'un ilk filmi.
Sonuç; Bob Balaban varsa film kötü olmaz.
14 mart günü izledim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder