Konusu şöyle; Cumhuriyet'in ilk yıllarında Zonguldak'ta göreve gelen mühendis Halit (Serhat Tutumluer) güzel karısı Mükerrem (Berrak Tüzünağaç) ve evde kalmış kız kardeşi Seniha (Nergis Öztürk) ile birlikte yaşarlar. Mükerrem kentin zengin ailelerinden birinin oğlu Nüshet ile ilişkiye girer ve bu durumu kocasından gizlemek için Seniha'dan yardım bekler.
Ne anladım; Zeki Demirkubuz'un ilk dönem filmi çalışması. Kostümlü, balo sahneli bir giriş insanı güzel bir şaşırtıyor. Sonrasında film bir Demirkubuz filminden beklenecek şekilde üç karakterin durumlarına odaklanıyor. Romana ne kadar bağlı kalıyor bilemiyorum ama filmin ikinci yarısında yönetmenin ağırlığı iyiden iyiye hissediliyor. Tüzünağaç'ın başarılı diyemem ama durumu idare eden oyunculuğu Nergis Öztürk'e biraz yapay çirkinleştirilmiş hissi verse de unutulmaz bir Seniha performansında yardımcı oluyor. Her üç karakter de pasif varoluşçu karakterler olarak başlarken sırayla her birinden beklenmeyecek dönüşler izlediğimiz hikayede görsel olarak da değişik denemeler var.
Aklımda kaldı; "Ya niye böyle şeyler yaptı ki şimdi bu?" sorusuna değişik bir yanıt veren Seniha'nın son monoloğu. Nüshet ile Halit'in karşılaştığı sahne. Zifiri karanlık içerisinde Halit'in gaz lambasını yaktığı sahne.
Sonuç; iyi.
7 kasım cumartesi günü izledik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder